Eğer ilkel bir topluluğun bir üyesi isen ve üretmek istersen, örneğin, yiyecek,yapman gereken iki şey vardır.
- If you are a member of a primitive community and you wish to produce, say, food, there are two things that you must do.
Onların arasında Hindistan ve Brezilya dünyanın papayasının yarısından daha fazlasını üretmektedir.
- Between them, India and Brazil produce over half the world's papaya.
Eğilim her zaman daha az işçi kullanarak daha fazla ürün üretmektir.
- The trend is always to produce more products using fewer employees.
Şirket soya sosu ve diğer gıda ürünlerini üretiyor.
- The company produces soy sauce and other food products.
Sonuçta, onların ulaşım formu hiç kirlilik üretmez.
- After all, their form of transport produces no pollution at all.
Çabalarım hiç sonuç vermedi.
- My efforts produced no results.
Polis fiziksel kanıt göstermekte başarısız oldu.
- Police failed to produce physical evidence.