Yarın yağmur yağacağına dair yüksek bir olasılık var.
- Tomorrow there's a high probability it will rain.
Büyük olasılıkla, onlardan önce varacağız.
- In all probability, we'll arrive before them.
Çok büyük bir ihtimalle para ödenmeyecek.
- In all probability, the money will not be paid.
Tom'un cezalandırılma ihtimali çok düşüktür.
- The probability of Tom being punished is very small.
Büyük bir ihtimalle, bu ders kitabını kullanırsan, giriş sınavını geçeceksin.
- In all likelihood, you will pass the entrance exam if you use this textbook.
Onun gelme ihtimali var mı?
- Is there any likelihood of his coming?
Büyük olasılıkla, bir hafta uzak kalacaklar.
- In all likelihood, they'll be away for a week.
Büyük olasılıkla, devlet başkanı ikinci bir dönem hizmet edecek.
- In all likelihood, the president will serve a second term.
... probability is still very high. ...