a place other than here; somewhere else

listen to the pronunciation of a place other than here; somewhere else
الإنجليزية - التركية

تعريف a place other than here; somewhere else في الإنجليزية التركية القاموس.

elsewhere
başka bir yere

Arabamı başka bir yere park etmiş olmalıyım. - I must have parked my car elsewhere.

O, başka bir yere alışverişe gitti. - She went shopping elsewhere.

elsewhere
başka yere başka yerde
elsewhere
başka bir yer

Kalıp yardımcı olmak istiyorum ama bana başka bir yerde ihtiyaç duyuluyor. - I'd like to stay and help, but I'm needed elsewhere.

O, başka bir yere alışverişe gitti. - She went shopping elsewhere.

elsewhere
başka yerde

Başka yerde bilgi aramaya karar verdi. - He decided to seek information elsewhere.

Başkan Barack Obama Orta Doğuda ve başka yerde demokrasileri isteyenler için örnek olarak Polonya'yı övdü. - President Barack Obama praised Poland as an example for aspiring democracies in the Middle East and elsewhere.

elsewhere
başka yere

Başka yere bakmalıyız. - We must look elsewhere.

Tom başka yere alışverişe gitti. - Tom went shopping elsewhere.

الإنجليزية - الإنجليزية
elsewhere

We are back on the Ligurian coast, from which vertigos push human beings toward all kinds of elsewheres.

a place other than here; somewhere else
المفضلات