a place or instance of junction or intersection

listen to the pronunciation of a place or instance of junction or intersection
الإنجليزية - التركية

تعريف a place or instance of junction or intersection في الإنجليزية التركية القاموس.

meeting
toplantı

Dün gece Bay A bugünkü toplantıya katılamayacağını söylemek için beni aradı. - Last night, Mr. A called me up to say he couldn't attend today's meeting.

Bir veda toplantısı, Bay Jones'un şerefinde düzenlendi. - A farewell meeting was held in honor of Mr Jones.

meeting
miting

Miting gerçekten iyi gitti. - The meeting went really well.

Tom mitinge katılmak için Mary'ye ihtiyaç olduğunu düşünmez. - Tom doesn't think there is any need for Mary to attend the meeting.

meeting
{i} buluşma

Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutluydu. - Meg was happy about meeting Tom again.

Tom'un patronuyla buluşması gerilimli idi. - Tom's meeting with his boss was very tense.

meeting
{i} görüşme

Ben kısa sürede seninle tekrar görüşmek için sabırsızlanıyorum. - I look forward to meeting you again soon.

Niçin görüşmeye katılamadığımın sebebi bu. - That's the reason why I couldn't attend the meeting.

meeting
{i} oturum
meeting
(Askeri) MİTİNG, TOPLANTI
meeting
{i} karşılama

Onu karşılamak amacıyla oraya gittim. - I went there for the purpose of meeting him.

Şirketimizin ilk önceliği, müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaktır. - Our company's first priority is meeting our customers' needs.

meeting
bitişme
meeting
vuslat
meeting
uğrak
meeting
karşılaşma

Ben, atletizm karşılaşmalarına katıldım. - I took part in the athletic meeting.

Sanki onun benimle karşılaşmaktan çekindiğini hissettim. - I felt as if he shrank from meeting me.

meeting
meydan toplantısı
meeting
buluşma/topluluk/toplant
meeting
meeting place toplantı yeri
meeting
Kuveykır kilise binası
meeting
summit meetingzirve toplantıse
meeting
meeting house toplant için kullanılan ev
الإنجليزية - الإنجليزية
meeting

Earthquakes occur at the meeting of tectonic plates.

a place or instance of junction or intersection

    الواصلة

    a place or in·stance of junc·tion or in·ter·sec·tion

    التركية النطق

    ı pleys ır înstıns ıv cʌngkşın ır întırsekşın

    النطق

    /ə ˈplās ər ˈənstəns əv ˈʤəɴɢksʜən ər ˌəntərˈseksʜən/ /ə ˈpleɪs ɜr ˈɪnstəns əv ˈʤʌŋkʃən ɜr ˌɪntɜrˈsɛkʃən/
المفضلات