a piece of work done as part of one's duties

listen to the pronunciation of a piece of work done as part of one's duties
الإنجليزية - التركية

تعريف a piece of work done as part of one's duties في الإنجليزية التركية القاموس.

task
görev

Sonuna kadar görevi taşımalısın. - You must carry the task through to the end.

Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı. - He needed more time to complete the task.

task
{f} yükle
task
vazife ver
task
{i} ödev

O, çok dikkatli yazmasına rağmen, yazma ödevinde çok sayıda hataları vardı. - Although he was writing carefully, he had many mistakes in his writing task.

task
paylamak
task
(Askeri) ATIŞ GÖREVİ
task
{i} iş, görev, vazife; ödev
task
görev,v.yükle: n.görev
task
{f} yormak
task
{i} külfet
task
{f} suçlamak
task
(fiil) iş vermek, çalıştırmak, yormak, suçlamak
task
{i}

Bir ülkeyi yönetmek kolay bir iş değildir. - To rule a country is no easy task.

O, iş için uygun değil. - He is not up to the task.

task
{f} çalıştırmak
task
task force geçici işbirliği
task
itham etmek
task
külfet yüklemek
الإنجليزية - الإنجليزية
task
a piece of work done as part of one's duties

    التركية النطق

    ı pis ıv wırk dʌn äz pärt ıv wʌnz dutiz

    النطق

    /ə ˈpēs əv ˈwərk ˈdən ˈaz ˈpärt əv ˈwənz ˈdo͞otēz/ /ə ˈpiːs əv ˈwɜrk ˈdʌn ˈæz ˈpɑːrt əv ˈwʌnz ˈduːtiːz/
المفضلات