O aşırı para harcıyor.
- He has lots of money.
O aşırı para harcıyor.
- He has a lot of money.
Eski bir atasözü zamanın nakit olduğunu söylüyor.
- An old proverb says that time is money.
Vaktin nakit olduğu gerçekten söylenilmektedir.
- It is truly said that time is money.
Leyla, parası için Fadıl'ı canlı canlı yaktı.
- Layla burned Fadil alive for his money.
Mary servete konduktan sonra bir alışveriş çılgınlığına devam etti.
- Mary went on a shopping spree after coming into some money.
Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
- I tried a piece of cake and it was delicious.
Ben bir parça bagaj satın aldım.
- I bought a piece of baggage.