a physical space that opens up in something or between two things

listen to the pronunciation of a physical space that opens up in something or between two things
الإنجليزية - التركية

تعريف a physical space that opens up in something or between two things في الإنجليزية التركية القاموس.

break
kırmak

Kilidi kırmakta zorlanmadım. - I had no difficulty breaking the lock.

Tom kapıyı kırmak için uğraşmaya başladı. - Tom began trying to break down the door.

break
mola

Çalışmalarımda bir mola sırasında televizyon izledim. - I watched television during a break in my studies.

İşin yarısını yaptım ve şimdi bir mola verebilirim. - I've done half the work, and now I can take a break.

break
ortalık ağarmak
break
dağıtmak
break
(Bilgisayar) çık

Savaş çıksa ne yaparsın? - What would you do if war were to break out?

Tom, yataktan dışarı fırladı, bazı giysiler giyiverdi, kahvaltı yaptı ve on dakika içinde kapıdan çıktı. - Tom sprang out of bed, threw on some clothes, ate breakfast and was out of the door within ten minutes.

break
şafak atmak
break
yıkmak

Bizim sosyal engelleri yıkmak için çok çalışmamız gerekmektedir. - We must work hard to break down social barriers.

break
kırılma

Herkesin bir kırılma noktası var. - Everybody has a breaking point.

Bambu eğildi ama kırılmadı. - The bamboo gave but did not break.

break
çözmek
break
çatlatmak
break
kırma

Tom Mary'nin kalbini kırmak istemiyordu. - Tom didn't want to break Mary's heart.

Lütfen bu vazoyu kırmamak için dikkatli ol. - Please be careful not to break this vase.

break
dizginlemek
break
bitmek
break
açmak
break
değişiklik
break
kesme bitir/kes
break
{f} batmak
break
sona erdirmek
break
kes,v.kır: n.aralık
break
parçalamak

Bir kazma sert zemin yüzeyleri parçalamak için kullanılan uzun saplı bir araçtır. - A pick is a long handled tool used for breaking up hard ground surfaces.

الإنجليزية - الإنجليزية
break
a physical space that opens up in something or between two things

    الواصلة

    a phys·i·cal space that opens up in some·thing or be·tween two things

    التركية النطق

    ı fîzîkıl speys dhıt ōpınz ʌp în sʌmthîng ır bitwin tu thîngz

    النطق

    /ə ˈfəzəkəl ˈspās ᴛʜət ˈōpənz ˈəp ən ˈsəmᴛʜəɴɢ ər bēˈtwēn ˈto͞o ˈᴛʜəɴɢz/ /ə ˈfɪzɪkəl ˈspeɪs ðət ˈoʊpənz ˈʌp ɪn ˈsʌmθɪŋ ɜr biːˈtwiːn ˈtuː ˈθɪŋz/
المفضلات