a person whose occupation is teaching

listen to the pronunciation of a person whose occupation is teaching
الإنجليزية - التركية

تعريف a person whose occupation is teaching في الإنجليزية التركية القاموس.

teacher
öğretmen

Siz bir öğretmen misiniz? Evet, ben bir öğretmenim. - Are you a teacher? Yes, I am.

Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum. - I know that you're a teacher.

instructor
öğretim elemanı
instructor
(Askeri) uçuş öğretmeni
instructor
öğretmen

Üç yıldır bir kayak öğretmeniyim. - I've been a ski instructor for three years.

Sürüş öğretmenim daha sabırlı olmam gerektiğini söylüyor. - My driving instructor says I should be more patient.

instructor
asistan/öğretmen
instructor
{i} okutman
instructor
eğitmen

Tom iyi bir eğitmendir. - Tom is a good instructor.

Tom'da iyi bir eğitmen. - Tom is also a good instructor.

instructor
(Eğitim) Öğretim üyesi
teacher
öğretmen.bildirici.sınıf kurucusu

spr :D.

instructor
{i} doçent [amer.]
instructor
(isim) öğretmen, eğitmen, okutman, doçent [amer.], öğretim üyesi
instructor
{i} asistan; okutman
teacher
{i} öğretmen, hoca
teacher
teacher bird çömlekçi kuşu
teacher
(isim) öğretmen, hoca
الإنجليزية - الإنجليزية
instructor
teacher
a person whose occupation is teaching

    الواصلة

    a per·son whose oc·cu·pa·tion I·s teach·ing

    التركية النطق

    ı pırsın huz äkyıpeyşın îz tiçîng

    النطق

    /ə ˈpərsən ˈho͞oz ˌäkyəˈpāsʜən əz ˈtēʧəɴɢ/ /ə ˈpɜrsən ˈhuːz ˌɑːkjəˈpeɪʃən ɪz ˈtiːʧɪŋ/
المفضلات