Bazı kişiler, HIV enfeksiyonuna karşı dirençli gibi görünüyorlar.
- Some persons appear to be resistant to HIV infection.
Bu bakteri mevcut tüm antibiyotiklere karşı dirençli.
- This bacteria is resistant to every available antibiotic.
Ben soğuğa karşı dayanıklıyım.
- I am resistant to cold.
Bu bitkiler zararlı ot ilaçlarına karşı dayanıklıdır.
- These plants are resistant to weed killers.
İnsanlar bazen değişmeye karşı koyandır.
- People are sometimes resistant to change.