a person who resists; especially a member of a resistance movement

listen to the pronunciation of a person who resists; especially a member of a resistance movement
الإنجليزية - التركية

تعريف a person who resists; especially a member of a resistance movement في الإنجليزية التركية القاموس.

resistant
dirençli

Bazı kişiler, HIV enfeksiyonuna karşı dirençli gibi görünüyorlar. - Some persons appear to be resistant to HIV infection.

Bu bakteri mevcut tüm antibiyotiklere karşı dirençli. - This bacteria is resistant to every available antibiotic.

resistant
dayanır
resistant
direngen
resistant
dayanıklı

Ben soğuğa karşı dayanıklıyım. - I am resistant to cold.

Bu bitkiler zararlı ot ilaçlarına karşı dayanıklıdır. - These plants are resistant to weed killers.

resistant
direnen
resistant
(Biyoloji) rezistan
resistant
{s} karşı koyan

İnsanlar bazen değişmeye karşı koyandır. - People are sometimes resistant to change.

resistant
{s} to -e dayanıklı/dirençli. fire-resistant
resistant
{s} ateşe dayanıklı. water-resistant
resistant
{s} suya dayanıklı
resistant
mukavemet eden
resistant
karşı gelen
الإنجليزية - الإنجليزية
resistant
a person who resists; especially a member of a resistance movement

    الواصلة

    a per·son who resists; es·pe·cial·ly a Mem·ber of a re·sist·ance move·ment

    النطق

المفضلات