a person who astounds, is an enigma

listen to the pronunciation of a person who astounds, is an enigma
الإنجليزية - التركية

تعريف a person who astounds, is an enigma في الإنجليزية التركية القاموس.

magician
{i} sihirbaz

Tom çok yakından izledi, ama sihirbazın hilesini çözemedi. - Tom watched very closely, but couldn't figure out the magician's trick.

Babası sihirbaz olan bir arkadaşım var. - I have a friend whose father is a magician.

magician
büyücü

İyi bir büyücü olmak istediğim hakkında çok ciddiyim. - I'm very serious about wanting to be a good magician.

Büyücü kızı ince havada yüzdürdü. - The magician made the girl float in thin air.

magician
{i} gözbağcı, hokkabaz
الإنجليزية - الإنجليزية
magician