Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a person unknown or uncertain; a person indeterminate; some person

listen to the pronunciation of a person unknown or uncertain; a person indeterminate; some person
الإنجليزية - التركية

تعريف a person unknown or uncertain; a person indeterminate; some person في الإنجليزية التركية القاموس.

somebody
{i} biri

Biri bu tabağı kırdı. - Somebody has broken this dish.

Olabildiğince tuhaf, o ölü olduğu söylenilen biriyle karşılaştı. - As strange as it may be, he met with somebody who is said to be dead.

somebody
{i} birisi

Birisi beni dışarı çıkarsın. İçeride kilitli kaldım. - Let me out, somebody. I'm locked in.

Onun bir gün birisi olacağından eminim. - I'm sure he's going to be somebody someday.

somebody
bir kimse
somebody
önemli birisi
somebody
{i} kimisi
somebody
{z} biri, birisi, bir kimse: Somebody telephoned you. Biri sana telefon etti. i., k.dili. önemli biri, hatırı sayılır biri
somebody
{i} şahsiyet
somebody
hatırı sayılır kimse
somebody
{i} önemli kimse

Ben önemli kimseyim ve önemliyim. - I am somebody and I am important.

somebody
büyük şahsiyet
somebody
{i} bazısı
somebody
{i} kimse

Ben önemli kimseyim ve önemliyim. - I am somebody and I am important.

Fransızca anlayan kimseyi arıyorum. - I'm looking for somebody who understands French.

الإنجليزية - الإنجليزية
somebody
a person unknown or uncertain; a person indeterminate; some person
المفضلات