a person or thing of extraordinary beauty

listen to the pronunciation of a person or thing of extraordinary beauty
الإنجليزية - التركية

تعريف a person or thing of extraordinary beauty في الإنجليزية التركية القاموس.

vision
{i} ileriyi görme
vision
bakış
vision
çok güzel kimse
vision
rüya
vision
görüm
vision
geniş görüş
vision
gözü açıklık
vision
tahayyül
vision
görünüş
vision
istek
vision
{i} görüş

Benim görüşüm kötüleşiyor. - My vision's getting worse.

Tom'un yirmide yirmi görüşü var. - Tom has 20/20 vision.

vision
imgelem
vision
{i} görme gücü

Kuşların keskin bir görme gücü vardır. - Birds have sharp vision.

vision
{i} hayal gücü
vision
{i} hayal

Chaplin hayalperestti. - Chaplin was visionary.

vision
(Tıp) Görme, görme kudreti, duygusu, retinada ışığın meydana getirdiği uyarım ile etraftaki cisimlerden haberdar olma, vizyon, visus
vision
(isim) görme, vizyon, görme gücü, görüş, ileriyi görme, önsezi, hayal gücü, hayal, kuruntu, görülmeye değer şey, güzel kimse
vision
kuruntuya dayanan şey
vision
{i} önsezi
الإنجليزية - الإنجليزية
vision
a person or thing of extraordinary beauty

    الواصلة

    a per·son or thing of ex·traor·di·na·ry beau·ty

    التركية النطق

    ı pırsın ır thîng ıv îkstrôrdıneri byuti

    النطق

    /ə ˈpərsən ər ˈᴛʜəɴɢ əv əkˈstrôrdənˌerē ˈbyo͞otē/ /ə ˈpɜrsən ɜr ˈθɪŋ əv ɪkˈstrɔːrdənˌɛriː ˈbjuːtiː/
المفضلات