a person in an unfavorable, undesirable position

listen to the pronunciation of a person in an unfavorable, undesirable position
الإنجليزية - التركية

تعريف a person in an unfavorable, undesirable position في الإنجليزية التركية القاموس.

bitch
{i} fahişe

Mary bana aptal bir fahişe dedi. - Mary called me a stupid bitch.

O bir fahişenin kibirli oğludur. - He's an arrogant son of a bitch.

bitch
bitchyorospu tabiatlı
bitch
kaltak

Hayat bir kaltak, öyleyse sen ölürsün. - Life's a bitch, then you die.

O acımasız bir kaltak. - She's a cold hearted bitch.

bitch
{i} cadaloz
bitch
{i} sevimsiz şey
bitch
{i} cadı kadın
bitch
şırfıntı
bitch
kafa şişirmek
bitch
dişi köpek

Bu dişi köpek kendi sahibini ısırıyor. - The bitch is biting her owner.

bitch
kancık
bitch
{f} şikayet et
bitch
karı
bitch
{f} şikâyet etmek
bitch
dişi köpek veya kurt
bitch
acemice iş yapmak
bitch
Şirret kadın
bitch
(isim) dişi köpek; sevimsiz şey, cadı kadın, cadı, cadaloz; fahişe
bitch
{f} berbat etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
bitch