a payment; a remittance; a requital

listen to the pronunciation of a payment; a remittance; a requital
الإنجليزية - التركية

تعريف a payment; a remittance; a requital في الإنجليزية التركية القاموس.

return
{f} dönmek

Başkan Washington'a dönmek zorunda kaldı. - The president was forced to return to Washington.

Çocuğun planı, tıp öğrenimi yapmak ve bir doktor olarak Saint Croix'a dönmekti. - The boy's plan was to study medicine and return to Saint Croix as a doctor.

return
{f} iade etmek

Bunu iade etmek istiyorum. - I'd like to return this.

Ah! Tekrar unuttum! Bugün bir kitabı iade etmek için kütüphaneye gitmem gerekiyordu. - Ah! I forgot again! I was supposed to go to the library to return a book today!

return
geri gönderme
return
(Ticaret) geri çevirme

O onun aşkını geri çevirmedi. - He did not return her love.

return
getirmek (kar)
return
dönüp gelme
return
yanıt vermek
return
{i} seçim sonucu
return
{i} tazminat
return
{f} nüksetmek
return
{i} bülten
return
dönüş, dönmek dön
return
{f} misilleme yapmak
return
{f} geri gelmek
return
{f} yansıtmak
return
{i} karşılık

Keşke iyiliğe karşılık verebilsem. - I only wish I could return the favor.

Tom karşılık olarak bir şey istedi. - Tom wanted something in return.

return
{i} geriye gitme
return
{f} karar vermek [mahk.]
الإنجليزية - الإنجليزية
return
a payment; a remittance; a requital
المفضلات