a part of an animal capable of performing a distinct office; an organ; a limb

listen to the pronunciation of a part of an animal capable of performing a distinct office; an organ; a limb
الإنجليزية - التركية

تعريف a part of an animal capable of performing a distinct office; an organ; a limb في الإنجليزية التركية القاموس.

member
üye

Bir dörtlü, bir üçlüden bir üye daha fazladır. - A quartet has one more member than a trio.

Yumi Ishiyama, Lyoko takımının en yaşlı üyesidir. - Yumi Ishiyama is the oldest member of Team Lyoko.

member
öğe
member
kılgan
member
ört.penis
member
membershipüyelik
member
{i} taraf (denklem)
member
{i} uzuv
member
{i} organ

O bu organizasyonun bir üyesidir. - She's a member of this organization.

Ben beş yıldır bu organizasyonun bir üyesiyim. Oh bekle, hayır. Altı. - I've been a member of this organization for five years. Oh wait, no. Six.

member
{i} üye, aza
member
(İnşaat) üye, parça, kısım
member
üyeler

Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır. - The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP.

Biz beyzbol takımı üyelerini karşılamak için bayrakları salladık. - We waved flags to welcome members of our baseball team.

member
uzuv/üye
member
member of parliament milletvekili
member
(Tıp) Kol ve bacak gibi vücut parças4
member
denklemin bir tarafı
الإنجليزية - الإنجليزية
member
a part of an animal capable of performing a distinct office; an organ; a limb

    الواصلة

    a part of an a·ni·mal ca·pa·ble of per·form·ing a dis·tinct office; an organ; a limb

    النطق

المفضلات