تعريف a painting on large paper في الإنجليزية التركية القاموس.
- cartoon
- {i} karikatür
Bu karikatürü onun ablasından ödünç aldım.
-I borrowed this cartoon from his older sister.
1906'da bir gün gazeteci Tad Dorgan adlı bir karikatürist bir beyzbol maçına çıktı.
-One day in 1906, a newspaper cartoonist named Tad Dorgan went to a baseball game.
- cartoon
- Miki Maus
- cartoon
- karikatür, karikatür sitesinden çok sayıda sanatsal karikatürü ücretsiz indirebilir, kullanabilirsiniz
- cartoon
- (Sinema) miki filmi
- carton
- karton
Karton kutuda yumurtalar var.
-There are eggs in the carton.
Benim yaz ödevi için, ben süt kartonları ile büyük bir nesne oluşturmaya çalışacağım.
-For my summer homework, I'll try to create a big object with milk cartons.
- carton
- mukavva kutu
- carton
- {i} nişan tahtasının ortasındaki beyazlık
- carton
- {i} kutu
Karton kutuda yumurtalar var.
-There are eggs in the carton.
Tom yumurtaları karton kutudan birer birer çıkardı.
-Tom took the eggs out of the carton one by one.
- carton
- {i} onikiden vurma
- carton
- {i} karton kutu
Tom yumurtaları karton kutudan birer birer çıkardı.
-Tom took the eggs out of the carton one by one.
Karton kutuda yumurtalar var.
-There are eggs in the carton.
- cartoon
- çizgi film,karikatür
- cartoon
- {i} büyük resim taslağı
- cartoon
- {i} resim taslağı
- cartoon
- (isim) çizgi film, dizi hâlinde yayınlanan karikatür, karikatür, resim taslağı