a nose, snout, front, point, end

listen to the pronunciation of a nose, snout, front, point, end
الإنجليزية - التركية

تعريف a nose, snout, front, point, end في الإنجليزية التركية القاموس.

nozzle
(Nükleer Bilimler) lüle
nozzle
püskürtücü
nozzle
başlık
nozzle
(Askeri) nozül
nozzle
(Askeri,Teknik) ağız
nozzle
nozıl
nozzle
(Tıp) püskürtücü başlık
nozzle
üfleç
nozzle
(Askeri) jiklör
nozzle
püskürtme memesi
nozzle
meme
nozzle
{i} hortum başı
nozzle
{i} ağızlık
nozzle
(Askeri) GAZ SIKIŞTIRMA BOĞAZI, NOZÜL: Sıvı bir maddeyi jet akıntısına yöneltme imkanı veren bir kanal. Akıntının hızı ve şekli nozül modelinin kontrol durumuna bağlıdır; mesela, bir roket çekiç hücresi egzoz kanalı gazların akışını yüksek süratte artırmaktadır
nozzle
(İnşaat) nozul, meme
nozzle
argo burun
nozzle
(isim) ağızlık, hortum başı, ibrik ağzı, burun
nozzle
körük burnu
الإنجليزية - الإنجليزية
{n} nozzle
a nose, snout, front, point, end
المفضلات