Didoca, Dağıstan'da yaklaşık 15.000 kişi tarafından konuşulan bir Kuzeydoğu Kafkas dilidir.
- Tsez is a Northeast Caucasian language spoken by about 15,000 people in Dagestan.
Kanada, Amerika'nın kuzey tarafındadır.
- Canada is on the north side of America.
Ordu sınırı korumak için kuzeydedir.
- The army is in the north to protect the border.
Tom kuzeyde küçük bir köyden geliyor.
- Tom comes from a small village up north.
Thursday adası Avustralya'nın en kuzeyindeki Cape York ve Yeni Gine arasındaki Torres boğazında bulunmaktadır.
- Thursday Island is situated in the Torres Strait between Australia's northernmost Cape York and New Guinea.
Bu yerin kuzeyinde bir yol var.
- North of this place there is a road.
Kuzeyden gelen uçan sincaplar ağaçların içinde yuva yapar.
- Northern flying squirrels nest inside trees.
Kuzeyden gelen soğuk bir rüzgar var.
- There's a cold wind from the north.
Köşede sola döndük ve kuzeye gittik.
- We turned left at the corner and drove north.
Otobüs kuzeye gidiyordu.
- The bus was heading north.
7 Şubat Japonya'da Kuzey Bölgesi Günü'dür.
- February 7th is Northern Territories Day in Japan.
İbre kuzeye doğru işaret ediyor.
- The needle is pointing toward the north.
Typhoon No.11 saatte yirmi kilometre hızla kuzeye doğru ilerliyor.
- Typhoon No.11 is moving up north at twenty kilometers per hour.
O, kuzeydeki en iyi ailelerin birinden gelmiştir.
- He sprang from one of the best families in the north.
Kuzeydeki birçok kişi köleliğin yanlış olduğunu düşünüyordu.
- Many in the North felt slavery was wrong.
Kuzeyden esen soğuk bir rüzgar vardı.
- There was a cold wind blowing from the north.