a nondurable good

listen to the pronunciation of a nondurable good
الإنجليزية - التركية

تعريف a nondurable good في الإنجليزية التركية القاموس.

a good
birçok

Birçok kişi oradaydı. - A good many people were there.

Pozisyon için birçok iyi adaylar vardı. - There were a good many candidates for the position.

a good
epey

Geçen kış epeyce kar yağdı. - We had a good deal of snow last winter.

Bir çocuk için epeyce bir zekaya sahip. - He has a good deal of intelligence for a child.

a good
en az

Bu kitapları beğeneceğine söz veremem ama sanırım en azından onları bir gözden geçirmen iyi bir fikir olurdu. - I can't promise that you'll like these books but I think it would be a good idea to at least look them over.

En azından biri iyi vakit geçiriyor. - At least somebody is having a good time.

a good
1. epey, epeyi, bir hayli; birçok: He was there a good while. Orada epey kaldı. A good many of the camellias were in bloom. Birçok kamelya çiçek açmıştı. 2. en az: They waited a good ten minutes. En az on dakika beklediler
a good
İyi bir
الإنجليزية - الإنجليزية
nondurable
a nondurable good

    الواصلة

    a non·du·ra·ble good

    التركية النطق

    ı nändûrıbıl gîd

    النطق

    /ə nänˈdo͝orəbəl gəd/ /ə nɑːnˈdʊrəbəl ɡɪd/
المفضلات