a nonconductor of electricity, as amber, glass, resin, etc

listen to the pronunciation of a nonconductor of electricity, as amber, glass, resin, etc
الإنجليزية - التركية

تعريف a nonconductor of electricity, as amber, glass, resin, etc في الإنجليزية التركية القاموس.

electric
{s} elektrik

Elektrikli ısıtıcımız iyi çalışmıyor. - Our electric heater does not work well.

Elektrikli ısıtıcımızla ilgili doğru gitmeyen bir şey var. - Something is wrong with our electric heater.

electric
{s} elektrikli

Elektrikli ısıtıcımızla ilgili doğru gitmeyen bir şey var. - Something is wrong with our electric heater.

O her sabah elektrikli tıraş makinesi ile tıraş olur. - He shaves with an electric razor every morning.

electric
{s} heyecan verici
electric
(Elektrik, Elektronik) elektrik (ile ilgili)
electric
çok heyecanlı
electric
çıngılı
electric
çıngılık
electric
çıngıyla ilgili
electric
{s} elektro

Pozitron bir elektrona benzeyen küçük bir parçacıktır fakat pozitif elektrik yüklüdür. - A positron is a small particle similar to an electron, but with a positive electric charge.

Benim bir elektro-gitarım var. - I have an electric guitar.

electric
(Tıp) (al) Elektriğe ait, elektriki, elektrikli
electric
{s} gerilimli
electric
elektriki
electric
{s} elektrikle ilgili
electric
elektriksel

Şimşek, elektriksel bir olaydır. - Lightning is an electrical phenomenon.

electric
electric blue çelik mavisi
electric
electric eel Güney Amerika nehirlerine mahsus elektrik saçan bir çeşit iri yılan balığı
electric
electric chair elektrikli sandalye
electric
heyecan veya ürperme veren
الإنجليزية - الإنجليزية
electric
a nonconductor of electricity, as amber, glass, resin, etc
المفضلات