a muscular organ that pumps blood through the body

listen to the pronunciation of a muscular organ that pumps blood through the body
الإنجليزية - التركية

تعريف a muscular organ that pumps blood through the body في الإنجليزية التركية القاموس.

heart
kalp

Biz, birbirlerimizle kalp-kalbe bir konuşma yaptık. - We had a heart-to-heart talk with each other.

O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı. - When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.

heart
{i} yürek

O, yürek parçalayan bir hikaye idi. - It was a heartbreaking story.

Sanki yıllarca birbirlerini görmemişler gibi İki insan yürekten tokalaşıyorlardı. - The two people were shaking hands heartily as if they had not seen each other for years.

heart
gönül

Ben seni gönülden destekliyorum. - I heartily support you.

Gözden ırak olan, gönülden ırak olur. - Far from eye far from heart.

heart
{i} cesaret

Sana söyleyecek cesaretim yoktu. - I didn't have the heart to tell you.

Ona gerçeği söyleyecek cesaretim yoktu. - I didn't have the heart to tell him the truth.

heart
iskambil kupa
heart
{i} vicdan
heart
heart disease : kalp hastalığı
heart
(Bilgisayar) kupa (iskambilde)
heart
(Tıp) kor

Korku kalbime süzüldü ve orada yerleşti. - Fear crept into my heart and settled there.

Benim kötü bir kalbim var. Koroner arter hastalığı. - I've got a bad heart: coronary artery disease.

heart
(Tıp) cor
heart
üzgün

Çok üzgündü ve kendini astı. - He was heartbroken and hanged himself.

Çok sayıda destek mektubu üzgün kalbimi rahatlattı. - Many letters of encouragement refreshed my sad heart.

heart
cücük
heart
kararlılık
heart
yüreklilik
heart
can damarı
heart
{i} orta kısım
heart
aşk

I heart you (I love you).

Ama aşk kalbinizi kırabilir. - But love can break your heart.

Zeki bir adam bir kadını derinden sevse bile, ona olan aşkını asla göstermez, ama sadece onu yüreğinde tutar. - Even if an intelligent man loves a woman deeply, he will never show his love to her, but merely keep it in his heart.

heart
(Tıp) Kalb, cor. cordis
heart
{i} öz, can damarı
الإنجليزية - الإنجليزية
heart
a muscular organ that pumps blood through the body

    الواصلة

    a mus·cu·lar or·gan that pumps blood through the bo·dy

    التركية النطق

    ı mʌskyılır ôrgın dhıt pʌmps blʌd thru dhi bädi

    النطق

    /ə ˈməskyələr ˈôrgən ᴛʜət ˈpəmps ˈbləd ˈᴛʜro͞o ᴛʜē ˈbädē/ /ə ˈmʌskjəlɜr ˈɔːrɡən ðət ˈpʌmps ˈblʌd ˈθruː ðiː ˈbɑːdiː/
المفضلات