Tom Mary'yi öldürmekle suçlandı.
- Tom has been accused of murdering Mary.
O, onun eşini öldürmekle suçlandığı için mahkemeye gitti.
- He went on trial charged with murdering her wife.
Dan bir cinayet işlemekle suçlandı.
- Dan was accused of committing a murder.
Leyla cinayet işlemek için komplo kurmakla suçlanıyordu.
- Layla was charged with conspiracy to commit murder.
O cinayetten suçluydu.
- He was guilty of murder.
O cinayetten suçludur.
- He is guilty of murder.
Tom kimseyi öldürmedi.
- Tom wouldn't murder anybody.
Şehvet, sahiplenme arzusunu doğurur. Sahiplenme de öldürme güdüsünü.
- Lust awakens the desire to possess. And that awakens the intent to murder.
Fadıl'ın, kanlı planını uygulamasını hiçbir şey durduramaz.
- Nothing can stop Fadil from executing his murderous plan.
Katilin kim olduğunu düşünüyorsunuz?
- Who do you think the murderer is?
Tom'un eskiden uyuşturucu satıcıları ve katillerle takıldığını duydum.
- I heard that Tom used to hang out with drug dealers and murderers.
Tom ve Mary John'u öldürme girişiminde bulundular.
- Tom and Mary attempted to murder John.
O adam küçük bir kızın öldürülmesinden dolayı yargılanıyor.
- That man is on trial for the murder of a little girl.
Cinayet ölümle cezalandırılabilir.
- Murder is punishable by death.
Fadıl, Dania cinayeti nedeniyle ölüme mahkûm edildi.
- Fadil was sentenced to death for the murder of Dania.
Frank Buttitta, 28, victim of what police termed a gang bumpoff, was identified today by Eugene J. Donnelly, assistant Federal attorney, as the chief Buffalo area distributor for a western New York ring which produced counterfeit gasoline coupons..
He's torn my best shirt. When I see him, I'll murder him!.
This headache is murder.
The defendant was charged with murder.
There have been ten unsolved murders this year alone.
I could murder a hamburger right now.