06:00 ya kadar başlayamam.
- I cannot start till six o'clock.
O, sabahtan akşama kadar çalıştı.
- She worked from morning till night.
O oluncaya kadar onun hakkında endişelenmeyelim.
- Let's not worry about that till it happens.
Bir ebeveynin sevgisini kendimiz ebeveynler oluncaya kadar asla bilmeyiz.
- We never know the love of a parent till we become parents ourselves.
Ben gelinceye kadar onun beklemesini iste.
- Ask her to wait till I come.
Ben gelinceye kadar onun beklemesini iste.
- Ask him to wait till I come.
O zamana kadar ne yaparım?
- What do I do till then?
Dükkân ne zamana kadar açık?
- When is the store open till?