Aoi'nin hobisi dans etmektir.
- Aoi's hobby is dancing.
O, bütün gece diskoda dans etmeye devam etti.
- She kept dancing at the disco all night.
Her hafta Pazartesi ve Salı günleri piyano eğitimi, Çarşamba ve Cuma günleri dans.
- Every week I study piano on Monday and Tuesday, and dancing on Wednesday and Friday.
O, müzisyenlik ve dansçılık dersleri alıyor; yüzme ve tenis derslerini saymıyorum.
- She takes singing and dancing lessons, not to mention swimming and tennis lessons.
Onun canı dansetmek istedi.
- She felt like dancing.