Onda kusur bulduğun için zalimsin.
- It is cruel of you to find fault with her.
Her şeye ve herkese bir kusur buluyor.
- She finds fault with everything and everyone.
Yaptığım her şeyde hata bulur.
- He finds fault with everything I do.
Hata bulma, bir çözüm bul.
- Don't find fault, find a remedy.
O, suçunu asla itiraf etmeyecektir.
- He will never admit his fault.
Onun onun suçu olmadığına beni ikna etti.
- He convinced me that it was not his fault.
Her şeye ve herkese bir kusur buluyor.
- She finds fault with everything and everyone.
Bilim adamlarına göre yaygın bir hata her problemin teknik bir çözümü var olduğuna yanlışlıkla inanmaktır.
- A fault common to scientists is mistakenly believing that every problem has a technical solution.