الإنجليزية - التركية
تعريف a message refusing to accept something that is offered في الإنجليزية التركية القاموس.
- refusal
- {i} reddetme
Bu soruları cevaplamayı reddetmeniz hakkındaki hukuki dayanak nedir?
-What's the legal basis of your refusal to answer these questions?
Tom'un reddetmesine senin şaşırdığın kadar şaşırdım.
-I was as surprised by Tom's refusal as you were.
- refusal
- geri çevirme
- refusal
- ret
- refusal
- (Ticaret) önalım hakkı
- refusal
- (Ticaret) şufa hakkı
- refusal
- seçme hakkı
- refusal
- kabul etmeme
- refusal
- reddetme hakkı
- refusal
- {i} red
Onun söylemek istediği sadece reddedeceği anlamına geliyor.
-What she wants to say just adds up to a refusal.
Onun sessizliğini bir red olarak yorumladım.
-I interpreted her silence as a refusal.
- refusal
- {i} ilk seçme hakkı
- refusal
- ret cevabı
- refusal
- {i} ayrıcalık
- refusal
- {i} kabul etmeme veya reddetme hakkı
- refusal
- {i} inkâr
- refusal
- {i} olumsuz cevap
- refusal
- {i} rüçhan hakkı
- refusal
- kabul etmeyiş veya olunmayış
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a message refusing to accept something that is offered في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- refusal
a message refusing to accept something that is offered
الواصلة
a mes·sage re·fus·ing to ac·cept some·thing that I·s offeredالتركية النطق
ı mesıc rıfyuzîng tı äksept sʌmthîng dhıt îz ôfırdالنطق
/ə ˈmesəʤ rəˈfyo͞ozəɴɢ tə akˈsept ˈsəmᴛʜəɴɢ ᴛʜət əz ˈôfərd/ /ə ˈmɛsəʤ rəˈfjuːzɪŋ tə ækˈsɛpt ˈsʌmθɪŋ ðət ɪz ˈɔːfɜrd/
Resimler
المفضلات