a member of the chamber of deputies

listen to the pronunciation of a member of the chamber of deputies
الإنجليزية - التركية

تعريف a member of the chamber of deputies في الإنجليزية التركية القاموس.

deputy
vekil

O, John'u vekili olarak hareket etmesi için atadı. - He appointed John to act as his deputy.

deputy
milletvekili

Davalı, milletvekilinin silahını kaptığında ve yargıcı vurduğunda yargılanmak üzereydi. - The defendant was about to stand trial when he grabbed the deputy's gun and shot the judge.

a member of
üye olmak
deputy
{s} vekil olarak bakan
deputy
{i} temsilci
deputy
{i} polis
deputy
başkan yardımcısı

Delhi belediye başkan yardımcısı dolaylı olarak rhesus maymunları tarafından öldürüldü. - The deputy mayor of Delhi was indirectly killed by rhesus monkeys.

Başkan yardımcısı olarak toplantıya katıldı. - He attended the meeting as deputy president.

deputy
{i} şerif yardımcısı

Dan emekli şerif yardımcısıdır. - Dan is a retired deputy sheriff.

deputy
{i} delege
deputy
bir polis rütbesi
deputy
deputychief asbaşkan
deputy
{i} vekil; yardımcı, muavin
deputy
{s} yardımcı

Dan emekli şerif yardımcısıdır. - Dan is a retired deputy sheriff.

Delhi belediye başkan yardımcısı dolaylı olarak rhesus maymunları tarafından öldürüldü. - The deputy mayor of Delhi was indirectly killed by rhesus monkeys.

الإنجليزية - الإنجليزية
deputy
a member of the chamber of deputies

    الواصلة

    a Mem·ber of the cham·ber of deputies

    التركية النطق

    ı membır ıv dhi çeymbır ıv depyutiz

    النطق

    /ə ˈmembər əv ᴛʜē ˈʧāmbər əv ˈdepyo͞otēz/ /ə ˈmɛmbɜr əv ðiː ˈʧeɪmbɜr əv ˈdɛpjuːtiːz/
المفضلات