الإنجليزية - التركية
تعريف a male. في الإنجليزية التركية القاموس.
- guy
- adam
Niçin adamları topluyorsunuz?
-Why were you picking up guys?
O araba satıcısı oldukça acayip bir adam.
-That car salesman was a pretty off the wall kind of guy.
- guy
- herif
Şu herifi tanımıyor musun?
-Don't you recognize that guy?
Hadi yakalayalım şu herifi.
-Come on let's catch that guy.
- guy
- {f} takılmak
Tom tam olarak Mary'nin takılmak istediği adam türü.
-Tom is exactly the sort of guy Mary wants to hang out with.
Sanırım Tom siz arkadaşlarıyla iki gece peş peşe takılmak istemiyordu.
-I think Tom didn't want to hang out with you guys two nights in a row.
- guy
- ip
- guy
- herifçioğlu
- guy
- alaya almak
- guy
- vento
- guy
- adamcık
- guy
- {f} alay et
Bütün adamlar onunla alay ettiler.
-The guys all made fun of him.
- guy
- halat/adam
- guy
- halatla tutturmak
- guy
- gemi direklerini yerlerinde saptayan halat
- guy
- çıkarılan veya indirilen yükü yerinde tutan halat
- guy
- taklit et
- guy
- i., k.dili. adam
- guy
- {f} alay etmek
- guy
- {f} rezil etmek
- guy
- {f} bağlamak
المصطلحات ذات الصلة
a male.
الواصلة
a maleResimler
فيديوهات
... >>Male #6: No, but the point I'm making is that, let's say ten years from now, somebody ...
... >>Male #5: It was interesting that you talked about having a user override mode where you ...
السابق
المفضلات