Onlar beni yüzbaşı yaptı.
- They made me captain.
Tom'un yüzbaşı rütbesi vardır.
- Tom has the rank of captain.
Ben yeni takımın kaptanı değilim.
- I am not the captain of the new team.
Kaptan on dokuz yaşındayken denize gitti.
- The captain went to sea when he was nineteen.
He said: We haven't had that spirit here since 1969..