a line indicating the location of the start of a race or a game

listen to the pronunciation of a line indicating the location of the start of a race or a game
الإنجليزية - التركية

تعريف a line indicating the location of the start of a race or a game في الإنجليزية التركية القاموس.

start
{i} başlama

Ne yaparsan yap,doğru adımla başlamak kaçınılmazdır. - Whatever you're doing, starting off on the right foot is essential.

Tom yemeği masaya koydu ve herkese yemeye başlamasını söyledi. - Tom put the food on the table and told everyone to start eating.

start
(Bilgisayar) nesnesini başlat
start
çalışmak

Fransızca öğrenmeye başlamak istiyorum. Çalışmak için bana biraz malzeme tavsiye edebilir misin? - I want to start learning French. Can you recommend me any materials to study with?

start
yolverme
start
çalışma

O ciddi olarak çalışmaya başladı. - He started to study in earnest.

Geçen yıl bu şirket için çalışmaya başladım. - I started working for this company last year.

start
(back ile) geri dönmek için yola çıkmak
start
sıçrama

Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı. - The children started bouncing up and down on the couch.

Tom yatağın üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı. - Tom started bouncing up and down on the bed.

start
{i} başlangıç

Sürücüler başlangıç çizgisindeler ve gitmek için çok istekliler. - The drivers are at the starting line and raring to go!

Tom yeni bir başlangıç yapabilmeyi diliyor. - Tom wishes he could make a fresh start.

start
{f} başlamak

Çok uzun bir tatil birini tekrar işe başlamak için isteksiz yapar. - Too long a holiday makes one reluctant to start work again.

Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım. - I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.

start
{f} kaynaklanmak
start
{f} korkutup kaçırmak
start
{i} harekete geçme
start
kuş kuyruğu biçiminde parça
start
{i} avantaj

Tom beni daha avantajlı başlattı. - Tom gave me a head start.

start
{i} spor start, depar, çıkış
start
{i} yola çıkma: Let's get an early start. Erken yola çıkalım
start
başlamak; başlatmak: It started to rain. Yağmur yağmaya başladı. They've started fighting. Dövüşmeye başladılar. Prices start at fifteen
start
irkilme/başlangıç
start
{f} koyulmak
start
{f} kurmak

Dan ve Linda bir aile kurmak için hazırdı. - Dan and Linda were ready to start a family.

Ben bir aile kurmak istiyorum. - I want to start a family.

الإنجليزية - الإنجليزية
start
a line indicating the location of the start of a race or a game

    الواصلة

    a line in·di·cat·ing the lo·ca·tion of the start of a race or a game

    التركية النطق

    ı layn îndıkeytîng dhi lōkeyşın ıv dhi stärt ıv ı reys ır ı geym

    النطق

    /ə ˈlīn ˈəndəˌkātəɴɢ ᴛʜē lōˈkāsʜən əv ᴛʜē ˈstärt əv ə ˈrās ər ə ˈgām/ /ə ˈlaɪn ˈɪndəˌkeɪtɪŋ ðiː loʊˈkeɪʃən əv ðiː ˈstɑːrt əv ə ˈreɪs ɜr ə ˈɡeɪm/
المفضلات