a layer of leather in the heel

listen to the pronunciation of a layer of leather in the heel
الإنجليزية - التركية

تعريف a layer of leather in the heel في الإنجليزية التركية القاموس.

lift
{i} kaldırma

Bu masa Patty'nin kaldırması için çok ağırdı. - This desk was too heavy for Patty to lift.

Bir parmağını bile kaldırmazdı. - He wouldn't even lift a finger.

lift
(Spor) taşıma
lift
(Coğrafya) üst katman
lift
kaldırma mesafesi
lift
{f} kaldır

Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi? - Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?

Polis kutuyu dikkatlice kaldırdı. - The policeman lifted the box carefully.

lift
araklamak
lift
yükseltme
lift
bitmek
lift
kaldırma kuvveti
lift
ortadan kaldırmak
lift
arabasına alma
lift
{f} (kulakları) dikmek
lift
(fiil) kaldırmak, yukarı kaldırmak, yükseltmek, topraktan çıkarmak, çalmak, yürütmek, germek, kalkmak, havalanmak
lift
{f} (sis/duman) dağılmak
lift
kaldrış
lift
{i} yardım

Yoshio kutuyu kaldırmama yardım etti. - Yoshio helped me lift the box up.

Onlar buzdolabını kaldırmak için bana yardım ettiler. - They gave me a hand to lift the fridge.

lift
(Askeri) KALDIRIŞ: Havanın kaldırıcı hassasından veya aerodinamik basınçtan ileri gelen yükseltici kuvvet; bir uçakta, kanatlar üzerindeki basıncın azalması dolayısıyla meydana gelen yükselme temayülü
lift
(isim) kaldırma, teleferik, yükseltme, asansör, yardım, arabasına alma
lift
{f} kalkmak
الإنجليزية - الإنجليزية
lift
a layer of leather in the heel

    الواصلة

    a lay·er of leath·er in the heel

    التركية النطق

    ı leyır ıv ledhır în dhi hil

    النطق

    /ə ˈlāər əv ˈleᴛʜər ən ᴛʜē ˈhēl/ /ə ˈleɪɜr əv ˈlɛðɜr ɪn ðiː ˈhiːl/
المفضلات