a holding; restraint; custody; guard; charge; care; preservation

listen to the pronunciation of a holding; restraint; custody; guard; charge; care; preservation
الإنجليزية - التركية

تعريف a holding; restraint; custody; guard; charge; care; preservation في الإنجليزية التركية القاموس.

keeping
saklama

Bu kasa değerli eşyaları saklamak içindir. - This safe is for keeping valuables.

Başkalarının bilmesini istemediğin bir şeyi bana söyleme. Sır saklamada iyi değilim. - Don't tell me anything you don't want others to know. I'm not good at keeping secrets.

keeping
geçimini sağlama
keeping
(evrak vb) muhafaza etme
keeping
(dükkan vb) işletme
keeping
konumunda tutma
keeping
{i} tutma

Onun kapıyı açık tutma alışkanlığı var. - He has a habit of keeping the door open.

Bir günlük tutmak iyi bir alışkanlıktır. - Keeping a diary is a good habit.

keeping
koruma

Var olan müşterileri korumak, yenilerini bulmak kadar önemlidir. - Keeping existing clients is just as important as finding new ones.

keeping
{i} uyum
keeping
{i} bakım
keeping
dayanıklı
keeping
{i} himaye
keeping
{i} nezaret
keeping
geçimini temin etme
keeping
keep sürdür/dur/bak/tut
keeping
{i} işletme
keeping
{i} geçindirme
keeping
{i} geçim, geçimini sağlama
الإنجليزية - الإنجليزية
keeping
a holding; restraint; custody; guard; charge; care; preservation
المفضلات