a handgun

listen to the pronunciation of a handgun
الإنجليزية - التركية

تعريف a handgun في الإنجليزية التركية القاموس.

iron
{f} ütülemek

Gömleğimi ütülemek zorundayım. - I have to iron my shirt.

Tüm gömleklerinizi ütülemek birkaç saatimi aldı. - It took me several hours to iron all your shirts.

iron
{i} demir

Altın, demirden daha fazla çeker. - Gold weighs more than iron.

Altın demirden daha kıymetlidir. - Gold is more precious than iron.

iron
{i} ütü

Tom elbiselerini ütüledi. - Tom ironed his clothes.

Bu kumaş iyi ütülenir. - This cloth irons well.

handgun
Tabanca

Fadıl bir tabanca satın aldı. - Fadil purchased a handgun.

Tabancaların yasadışı yapılması gerektiğini düşünüyor musunuz? - Do you think that handguns should be made illegal?

handgun
(Avcılık) genelde bir elle atılan silah
iron
{s} demirden yapılmış

Köprü demirden yapılmış. - This bridge is made of iron.

Bizim çit demirden yapılmıştır. - Our fence is made of iron.

iron
maden üçlü golf sopası
iron
{s} sıkı

Tom'un Mary'nin cinayet gecesi için sıkı bir mazereti var. - Tom has an ironclad alibi for the night of Mary's murder.

iron
{i} golf sopası
iron
demir gibi
iron
merhametsiz
iron
demir şurubu
iron
zalim
iron
{i} zincir
iron
{f} zincire vurmak
iron
{i} maden uçlu golf sopası
iron
sabit
iron
{f} prangalamak
iron
{f} demir kaplamak
الإنجليزية - الإنجليزية
iron
handgun
A small, hand-held gun with a relatively short barrel
handgun
a firearm that is held and fired with one hand
handgun
A handgun is a gun that you can hold, carry, and fire with one hand
handgun
Synonym for pistol
handgun
{i} gun which can be held and fired with a single hand
handgun
(noun) Any firearm designed to be fired with one hand Term also used as a rallying point for all liberal pinko commie radicals that wish to deprive United States citizens of their 2nd amendment rights
a handgun

    الواصلة

    a hand·gun

    التركية النطق

    ı händgʌn

    النطق

    /ə ˈhandˌgən/ /ə ˈhændˌɡʌn/

    فيديوهات

    ... is the equivalent of a 45 caliber handgun. ...
المفضلات