الإنجليزية - التركية
تعريف a habitual lawbreaker في الإنجليزية التركية القاموس.
- outlaw
- {f} yasadışı ilan etmek
- outlaw
- (Kanun) suçlu
- outlaw
- (Kanun) men etmek
- outlaw
- yasaya karşı gelen kimse
- outlaw
- haydut
- outlaw
- (neyise) yasadışı ilan etmek
- outlaw
- suçlu ilan etmek
- outlaw
- {i} huysuz at
- outlaw
- {i} kanun kaçağı
Şu adam bir kanun kaçağı.
-That guy is an outlaw.
Bu adam bir kanun kaçağı.
-This guy is an outlaw.
- outlaw
- (fiil) yasal haklardan mahrum etmek, sürmek, yasaklamak, feshetmek
- outlaw
- kanuni haklardan yoksun bı- rakmak
- outlaw
- {f} yasal
- outlaw
- {i} yasal haklardan mahrum kimse
- outlaw
- kanun dışı ilan etmek
- outlaw
- kanuni haklardan yoksun bırakılmış kimse
- outlaw
- {f} feshetmek
- outlaw
- (isim) sürgün, kanun kaçağı, haydut, huysuz at, yasal haklardan mahrum kimse
- outlaw
- {i} yasal haklardan yoksun bırakılmış kimse
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a habitual lawbreaker في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- outlaw
a habitual lawbreaker
الواصلة
a ha·bi·tu·al law·brea·kerالتركية النطق
ı hıbîçuıl lôbreykırالنطق
/ə həˈbəʧo͞oəl ˈlôˌbrākər/ /ə həˈbɪʧuːəl ˈlɔːˌbreɪkɜr/
Resimler
السابق
المفضلات