a group of similar cells

listen to the pronunciation of a group of similar cells
الإنجليزية - التركية

تعريف a group of similar cells في الإنجليزية التركية القاموس.

tissue
{i} doku

Bir kömür madeninde yıllarca çalışmaktan hastanın akciğer dokusu hasar gördü. - The patient's lung tissue was damaged from years of working in a coal mine.

Kas dokusu sayısız hücreden oluşur. - Muscle tissue consists of innumerable cells.

tissue
{i} tuvalet kâğıdı

Tuvalet kağıdımız bitti, bu yüzden biraz almaya gitmem gerekiyor. - We're out of tissue paper, so I need to go buy some.

tissue
{i}
tissue
{i} ince kumaş
tissue
hayvan veya bitki dokularının organizma dışındaki bir ortam için de yaşatılması veya yetiştirilmesi
tissue
{i} ince kâğıt
tissue
{i} bir tür ince ambalaj kâğıdı
tissue
(Nükleer Bilimler) dokuma
a group of
bir grup
tissue
ince yumuşak kâğıt
tissue
kâğıt mendil

Tom Mary'ye bir kutu kağıt mendil verdi. - Tom handed Mary a box of tissues.

Sana bir kağıt mendil alayım. - Let me get you a tissue.

a group of
bir gurup
tissue
f dokumak
tissue
(Diş Hekimliği) birlikte özel bir fonksiyon gösteren, benzer hücrelerden oluşan kitle
tissue
(Tıp) Doku, nesiç
tissue
(İnşaat) zar, ince dış örtü
tissue
(isim) doku, ince kumaş, ince kâğıt, kopya kağıdı, kâğıt mendil, kâğıt peçete, tuvalet kâğıdı, ağ
tissue
tissue culture biyol
tissue
(Tekstil) kumaş

Elbiselerinizi yıkamadan önce, kumaşlar için tüm ceplerinizi kontrol ettiğinizden emin olunuz. - Make sure you check all the pockets for tissues before washing your clothes.

tissue
ince tül kumaş
tissue
doku kül
الإنجليزية - الإنجليزية
tissue
a group of similar cells

    الواصلة

    a group of si·mi·lar cells

    التركية النطق

    ı grup ıv sîmılır selz

    النطق

    /ə ˈgro͞op əv ˈsəmələr ˈselz/ /ə ˈɡruːp əv ˈsɪməlɜr ˈsɛlz/
المفضلات