Ailemde dört kişi var.
- There are four people in my family.
Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
- I don't know anything about her family.
O büyük bir aileye ait.
- He belongs to a big family.
Herhangi biri Tom'un soyadını biliyor mu?
- Does anyone know Tom's family name?
Soyadınızın yazılışı nasıl?
- What's the spelling of your family name?
Aile, genç çocuklarının trajik ölümünün yasını tuttu.
- The family mourned the tragic death of their young child.
Ne zaman kadın ve erkeklerin geleneksel rollerini düşünsek, ailesine destek olan kocalar ve de aile ve çocuklarına bakan karılar aklımıza gelir.
- When we think of the traditional roles of men and women in society, we think of husbands supporting the family, and wives taking care of the house and children.
O yoksul aile her ay kıt kanaat geçiniyor.
- That poor family lives from hand to mouth every month.
Sami ailesini kandırdı.
- Sami fooled his family.