Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
- This factory manufactures automobile parts.
Anne pastayı üç parçaya böldü.
- Mother divided the cake into three parts.
Tayland'da ülkenin bazı kısımları pirinç yetiştirmek için şimdiden aşırı kuru hale geldi.
- In Thailand it has already become too dry to grow rice in some parts of the country.
Teklifin diğer kısımlarını tartıştılar.
- They debated other parts of the proposal.
Parti Mac tarafından organize edildi.
- The party was organized by Mac.
Onların tarafında bir hataydı.
- It was a mistake on their part.
Kısmen sizinle aynı fikirdeyim.
- I partly agree with you.
Tom onun kısmen hatası olduğunu kabul etti.
- Tom admitted that it was partially his fault.
Yarın akşam bir partimiz var.
- We have a party tomorrow evening.
Yarın partiye gelecekmisin?
- Will you come to the party tomorrow?
Tom zaten görevini yaptı.
- Tom has already done his part.
Topluma yardımcı olmak için görevimi yapmaya çalışıyorum.
- I try to do my part to help the community.
Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi?
- Who was at the party beside Jack and Mary?
Gelecek Cumartesi, yani 25 Ağustos'ta bir parti düzenlenecek.
- A party will be held next Saturday, that is to say, on August 25th.
Parti için sandalyeler ayırtıldı.
- The seats were reserved for the party.
İş ortakları olarak on yıl sonra, yollarını ayırmaya karar verdiler.
- After ten years as business partners, they decided to part ways.
O, evinden ayrılmak istemedi.
- He didn't want to part with his house.
Ondan ayrılmak zorunda olduğu gün sonunda geldi.
- The day came at last when he had to part from her.