Ada kıyıdan yaklaşık iki mil uzaklıktadır.
- The island is about two miles off the coast.
Ben, kıyıdan yaklaşık bir mil ötede bir balıkçı teknesi gördüm.
- I saw a fishing boat about a mile off the shore.
Ben, tam olarak on mil yürüdüm.
- I completely walked ten miles.
Kasvetli bir manzara, her yöne millerce yayıldı.
- A dreary landscape spread out for miles in all directions.
O gün projemizde önemli bir dönüm noktasıydı.
- That day was an important milestone in our project.