Tom'un patronuyla buluşması gerilimli idi.
- Tom's meeting with his boss was very tense.
Mary odada iken, Tom her zaman gergin hissettiğini söylüyor.
- Tom says that he always feels tense when Mary is in the room.
En heyecanlı anda herkes çok gergin görünüyordu.
- In the most thrilling moment, everyone looked very tense.