الإنجليزية - التركية
تعريف a general name for games in which a ball is thrown, kicked, or knocked في الإنجليزية التركية القاموس.
- ball
- yumak
- ball
- top
Tom kağıdı bir top gibi kırıştırdı ve odanın içinde fırlattı.
-Tom crushed the sheet of paper up into a ball and threw it across the room.
Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur.
-The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup.
- ball
- {f} up k.dili. (bir şeyin) içine etmek
- ball
- açıkgöz olmak
- ball
- kürecik
- ball
- balo yapmak
- ball
- toparcık
- ball
- istenilen şekilde ve yönde atılmayan top
- ball
- küre
- ball
- {i} ilaç (at)
- ball
- {i} top oyunu
Bugünkü top oyununun iptal edilmeyeceğini umuyorum.
-I hope today's ball game won't be canceled.
Yarın muhtemelen top oyununa gideceğiz.
-We'll likely go to the ball game tomorrow.
- ball
- {f} fişek atmak
- ball
- (isim) top, küre, bilye, misket, gülle, yumak, yuvar, top oyunu, top mermisi, balo; ilaç (at)
- ball
- top top olmak
- ball
- argo uyanık olmak
- ball
- {i} yuvar
Top yuvarlaktır ve maç 90 dakika sürer.
-The ball is round, and the game lasts 90 minutes.
Top, yolun karşısına yuvarlandı.
-The ball rolled across the road.
- ball
- {i} misket
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a general name for games in which a ball is thrown, kicked, or knocked في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- ball
a general name for games in which a ball is thrown, kicked, or knocked
الواصلة
a gen·er·al name for games in which a Ball I·s thrown, kicked, or knockedالنطق
Resimler
المفضلات