Bir huni kullanarak sıvıyı doldurabilirsin.
- You can pour the liquid by using a funnel.
O, erimiş kurşunu bir huniye döktü.
- She poured the molten lead into a funnel.
Onların Yeni Zelanda'dadaki tüneller ile ilgili çok sayıda sorunları olduklarını duydum.
- I hear they have a lot of problems with the tunnels in New Zealand.
Bu tünel onun iki katı kadar uzundur.
- This tunnel is twice as long as that one.
Mümkün olduğu kadar tünellerden kaçınmaya çalışacağım.
- I will try to avoid tunnels as much as possible.
Kudüs, tüneller ve alt geçitler kentidir.
- Jerusalem is a city of tunnels and underpasses.
Expect delays where the traffic funnels down to one lane.
... This is a conversion funnel report with ...