a fool; a simpleton; a term of reproach

listen to the pronunciation of a fool; a simpleton; a term of reproach
الإنجليزية - التركية

تعريف a fool; a simpleton; a term of reproach في الإنجليزية التركية القاموس.

idiot
{i} salak

Bu gece burada bir sürü salak var. - There are a lot of idiots here tonight.

Siz salaklar kaybetmeyi hak ediyorsunuz. - You idiots deserve to lose.

idiot
ibiş
idiot
marsıvan eşeği
idiot
(Tıp) idyot
idiot
gerizekalı

Canı cehenneme, hangi gerizekalı gecenin bir yarısı beni arıyor? - Fucking hell, what idiot dare phone me in the middle of the night?

idiot
hebenneka
idiot
(Pisikoloji, Ruhbilim) ağır zeka geriliği
idiot
abeci
idiot
kazma
idiot
andaval
idiot
ahmak

Sen sorumsuz bir ahmaksın. - You're an irresponsible idiot.

Herkes hata yapar... Bilhassa ahmaklar! - Everyone makes mistakes. Especially idiots!

idiot
doğuştan geri zekâlı kimse
idiot
geri zekalı

Neden arkadaşım bir geri zekalı? - Why is my friend an idiot?

Bill tam bir geri zekalı. - Bill is a complete idiot.

idiot
i. geri zekâlı, aptal, salak, ahmak
idiot
(isim) geri zekâlı, aptal, salak, ahmak
idiot
{i} geri zekâlı; dangalak
idiot
(Tıp) Doğuştan aptal, idyo
idiot
{i} aptal

Aptal! Seni sevdiğini söylediğinde dürüst olmuyor. Hâlâ anlamadın mı? O, tam bir altın arayıcısı. - Idiot! She's not being honest when she says she loves you. Haven't you figured it out yet? She's just a gold digger.

Onun erkek arkadaşı aptal. - His boyfriend is an idiot.

الإنجليزية - الإنجليزية
idiot
a fool; a simpleton; a term of reproach
المفضلات