a fixed asset account which reflects the cost of land owned by a government

listen to the pronunciation of a fixed asset account which reflects the cost of land owned by a government
الإنجليزية - التركية

تعريف a fixed asset account which reflects the cost of land owned by a government في الإنجليزية التركية القاموس.

land
{i} toprak

Deniz seviyesinin altında olan toprakları su basacak. Bu, insanların evsiz kalması ve ürünlerinin tuzlu su tarafından tahrip edileceği anlamına gelir. - Low-lying lands will flood. This means that people will be left homeless and their crops will be destroyed by the salt water.

Bu ev ve bu topraklar benim! - This house and this land are mine.

land
{i} arsa

George arsa satın alırken kandırıldı. - George was tricked into buying the land.

O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı. - He bought the land for the purpose of building his house on it.

land
yere inmek
land
land up eninde sonunda varmak
land
karaya

İpe sıkıca tutunarak karaya güvenli bir şekilde geldim. - Holding on to the rope firmly, I came safely to land.

Tom büyük bir alabalığı tutup karaya çıkardı. - Tom landed a big trout.

land
arazi, toprak
land
{i} ülke

Amerika bir göçmenler ülkesidir. - America is a land of immigrants.

Birçok ülkeden gezgin geldi. - The travelers came from many lands.

land
{f} çakmak

Peyzaj çakmak taşı kadar soğuk ve keskin. - The landscape was cold and sharp as flint.

land
durmak
land
(Askeri) (S) SET, SETLER: Bir silahın namlusunda yivler arasında kalan yüksek kısımlar
land
inmek

Biz inmek için çaresizce bir yer arıyoruz. - We're looking desperately for a place to land.

Kartal yere inmek üzere. - The eagle is about to land.

land
vatan
land
karaya indirmek
land
kişisel arazi
land
(Ticaret) doğal kaynaklar
land
(Mühendislik) faz

O çok fazla arazi tutuyor. - He holds a lot of land.

Arazi çok fazlaya mal olmadı. - The land did not cost much.

land
(Havacılık) iniş yapmak

Sami acil iniş yapmak zorunda kaldı. - Sami was forced to make an emergency landing.

land
(fiil) karaya çıkmak, yere inmek, düşmek, karaya ayak basmak, yenmek, kazanmak, indirmek, karaya çıkartmak, sokmak, çakmak, vurmak, yapmak
الإنجليزية - الإنجليزية
land
a fixed asset account which reflects the cost of land owned by a government

    الواصلة

    a fixed as·set ac·count which reflects the cost of Land owned by a gov·ern·ment

    التركية النطق

    ı fîkst äset ıkaunt hwîç rîfleks dhi kôst ıv länd ōnd bay ı gʌvırmınt

    النطق

    /ə ˈfəkst ˈaˌset əˈkount ˈhwəʧ rəˈfleks ᴛʜē ˈkôst əv ˈland ˈōnd ˈbī ə ˈgəvərmənt/ /ə ˈfɪkst ˈæˌsɛt əˈkaʊnt ˈhwɪʧ rɪˈflɛks ðiː ˈkɔːst əv ˈlænd ˈoʊnd ˈbaɪ ə ˈɡʌvɜrmənt/
المفضلات