Tom bana tabancamı doldurmamı söyledi.
- Tom told me to load my pistol.
O, onu bir tabanca ile vurdu.
- She shot him with a pistol.
Tabancaların yasadışı yapılması gerektiğini düşünüyor musunuz?
- Do you think that handguns should be made illegal?
Leyla'nın dingolara karşı tek savunması bir tabancaydı.
- Layla's only defense against the dingos was a handgun.