a fictitious tale or narrative, professing to be conformed to real life; esp

listen to the pronunciation of a fictitious tale or narrative, professing to be conformed to real life; esp
الإنجليزية - التركية

تعريف a fictitious tale or narrative, professing to be conformed to real life; esp في الإنجليزية التركية القاموس.

novel
roman

Amerikan romanları okumayı severim. - I like reading American novels.

Onun romanları genç kişiler arasında ünlüdür. - His novels are popular among young people.

novel
(isim) roman
novel
{s} orijinal, değişik, alışılmışın dışında olan
novel
değişik
novel
orijinal
novel
(Gıda) yeni geliştirilen
novel
tuhaf
novel
alışılmamış
novel
yeni

Bir yenilik zamanla yok olur. - A novelty wears off in time.

Yeni romanı gelecek ay piyasaya çıkacak. - His new novel will come out next month.

novel
Alışılmışın dışında, özgün, kendine has

A novel understanding.

novel
novelist romancı
novel
{s} yeni çıkmış
novel
{s} acayip
novel
alışılmışın dışında
novel
roman yazarı

İyi bir doktor olmasının yanı sıra, o çok ünlü bir roman yazarıydı. - In addition to being a doctor, he was a very famous novelist.

Roman yazarı çalışma için malzemeleri topladı. - The novelist gathered materials for his work.

الإنجليزية - الإنجليزية
novel
a fictitious tale or narrative, professing to be conformed to real life; esp

    الواصلة

    a fic·ti·tious tale or narrative, professing to be conformed to re·al life; esp

    النطق

المفضلات