Benim babaannem çay törenlerini seviyor.
- My paternal grandmother enjoys tea ceremonies.
Tom'un büyük büyük büyük babaannesi İskoçya'da yaşadı.
- Tom's great-great-great grandmother lived in Scotland.
Anneannem yavaşça konuşuyor.
- My grandmother speaks slowly.
Anneannemin ölümü büyük bir şok oldu.
- My grandmother's death was a big shock.
Büyük annem 82 yaşında hâlâ enerjik.
- My grandmother is still vigorous at 82 years old.
O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
- When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.
Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti.
- Tom and his grandmother went to the bookstore.
Büyükannem akşam yürüyüşe gidiyor.
- My grandmother goes for a walk in the evening.
Bugün ninemin doğum günü.
- Today's my grandmother's birthday.
Büyükannenin ilk adını hatırlıyor musun? - Hayır, ona her zaman sadece nine derdim.
- Do you remember the first name of your grandmother? - No, I just always called her granny.