الإنجليزية - التركية
تعريف a fastball. في الإنجليزية التركية القاموس.
- cheese
- {i} peynir
Peynir çoğu kez bir fareyi bir tuzağa cezbeder.
-Cheese often lures a mouse into a trap.
Oh, Tae, bu peynir bir birincidir!
-Oh, Tae, this cheese is a winner!
- gas
- zırva
- gas
- benzin
O bir kenara biraz benzin koydu.
-He puts aside some gas.
O, benzin kullanmayan yeni bir motor icat etti.
-He contrived a new engine that does not use gas.
- cheese
- bu şekilde herhangi bir şey
- cheese
- (Tekstil) çapraz bobin
- cheese
- cheese canını çıkar
- cheese
- Cheese it Kaç big cheese önemli bir kimse
- cheese
- {i} doğru
- cheese
- {i} meyve konservesi
- cheese
- {i} peynir kalıbı
- gas
- {i} övünme
- gas
- {i} matrak şey
- gas
- {i} atıp tutma
- gas
- {i} havagazı; doğalgaz
- gas
- {f} gaz vermek
- gas
- argo olağanüstü şey
- gas
- {i} hava civa
- gas
- {f} atıp tutmak