a falling together suddenly, as of the sides of a hollow vessel

listen to the pronunciation of a falling together suddenly, as of the sides of a hollow vessel
الإنجليزية - التركية

تعريف a falling together suddenly, as of the sides of a hollow vessel في الإنجليزية التركية القاموس.

collapse
yığılmak
collapse
{i} çöküş

Soğuk Savaş, Sovyetler Birliği'nin çöküşüyle ​​sona erdi. - The Cold War ended with the collapse of the Soviet Union.

Haber tamamen Rusya'nın çöküşü hakkında idi. - The news was all about the collapse of the Soviet Union.

collapse
(to) daraltmak
collapse
güçten düşmek
collapse
(Bilgisayar) daralt
collapse
bunalım
collapse
başarısızlığa uğramak
collapse
düşmek
collapse
bayılmak
collapse
yıkılma

Eski köprü yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. - The old bridge is in danger of collapse.

collapse
çök

Ev bir depremde çöktü. - The house collapsed in an earthquake.

Haber tamamen Rusya'nın çöküşü hakkında idi. - The news was all about the collapse of the Soviet Union.

collapse
{f} başarısız olmak
collapse
{i} kolaps
collapse
{i} suya düşme
collapse
{f} suya düşmek
collapse
(Tıp) Kolaps, collapsus: Periferik damarların genişleyip muhitle kanın toplanması ile hasıl olan ağır bir tablo, vücutta bütün kuvvetlerin birdenbire kesilmesi
collapse
çökertmek
collapse
(Biyoloji) kollaps
collapse
{f} cesaretini yitirmek
الإنجليزية - الإنجليزية
collapse
a falling together suddenly, as of the sides of a hollow vessel
المفضلات