تعريف a document showing credits and debits في الإنجليزية التركية القاموس.
- statement
- {i} rapor
- statement
- {i} açıklama
Bir konuşma, bir tutum, hatalı bir açıklama bir anda her şeyi değiştirebilir.
-One speech, one particular stance, one wrong statement can change everything all of a sudden.
Başkan yarın bir açıklama yapacak.
-The President is to make a statement tomorrow.
- statement
- tebliğ
- statement
- ifade olunan şey
- statement
- {i} hesap özeti: bank statement bankanın müşterisine verdiği hesap özeti
- statement
- (Dilbilim) düztümce
- statement
- hesap pusulası
- statement
- önerme
- statement
- (Mukavele) hesap raporu
- statement
- Söylem
- statement
- rapor/ifade
- statement
- söz
Ben onun sözüne inanamadım.
-I could not believe his statement.
Onun sözünün aslını araştıracağım.
-I'm going to ascertain the truth of his statement.
- statement
- {i} beyan
Başkan yarın bir beyanatta bulunacak.
-The president will issue a statement tomorrow.
Tanığın beyanına inanıyor musunuz?
-Do you believe the witness's statement?
- statement
- {i} ifade
Kathleen'in ifadelerinin gerçek olduğu çıktı.
-Kathleen's statements turned out to be true.
Kanıt, bir önceki ifadeye karşılık gelir.
-The evidence corresponds to his previous statement.
- statement
- {i} bilanço
- statement
- anlatım,deyim
- statement
- {i} tarife
- statement
- {i} ifade; demeç, beyanat
المصطلحات ذات الصلة
تعريف a document showing credits and debits في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- statement