Bu düzensizlik affedilmez.
- This disorderliness is inexcusable.
Bazı düzensizlikler mükemmel bir şekilde düzeltilebilr.
- Some disorders can be corrected perfectly.
Fadıl ciddi bir zihinsel rahatsızlıktan muzdaripti.
- Fadil was suffering from a serious mental disorder.
Sokakta karışıklık hüküm sürüyor.
- Disorder prevails in the street.
Elektronik terazideki bir arıza nedeniyle yetkililer işyerine para cezası verdi.
- The authorities fined the shop because of a disorder in the electronic balance.
Bir psikiyatrik bozukluk için tedavi oldum.
- I've been treated for a psychiatric disorder.
O psikiyatrist yeme bozuklukları konusunda uzmanlaşmış.
- That psychiatrist specialized in eating disorders.
Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır.
- Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN.
Sokakta karışıklık hüküm sürüyor.
- Disorder prevails in the street.
Solcu komünizm, infantil bir bozukluktur.
- Left-wing communism is an infantile disorder.
O psikiyatrist yeme bozuklukları konusunda uzmanlaşmış.
- That psychiatrist specialized in eating disorders.
hyperthyroidism, hypothyroidism.
The army tried to prevent disorder when claims the elections had been rigged grew stronger.
... Elite Institution Cognitive Disorder is the mistaken belief ...
... Cognitive Disorder. ...